Translate To English
Mashrou' Leila beni canlı performanslarıyla ilk dakikalardan itibaren alabilmiş çok özel bir topluluk. Birkaç sene önce akşam üzeri, günün son ışıklarıyla başlayan konserde güneşin yerini yavaş yavaş spot ışıkları alırken, en ön sırada dinlemiştim kendilerini. Beyrut çıkışlı bağımsız topluluk son yıllarda şarkılarıyla olduğu kadar politik tavırları, LGBT hakları konusundaki duruşları, ırkçılığa ve dini radikalizme karşı pozisyonlarıyla da oldukça dikkat çekiyor. Tereddütsüz şunu diyebilirim ki, electro-pop sounduna Orta Doğu gibi imkansız bir coğrafyada hayat veriyorlar. Keskin şarkı sözleriyle donatılmış, bu tarz deneysel çalışmaları muhafazakar bir bölgede yapabilmek oldukça zor. Bununla kalmayıp klasik pop ögelerini atmosfer ile harmanlıyorlar ve geliştiriyorlar. Ne kadar översem öveyim haksızlık etmiş olurum, her açıdan takdiri hakediyorlar. Favori albümüm kesinlikle Ibn El Leil. Tek kelimeyle muhteşem bir çalışma. İçinde mutlu olmak için, üzülmek için, dans etmek için, şöyle bir oturup soluklanmak için bir şeyler var. Birkaç istisna dışında bugüne kadar gördüğüm en başarılı doğu-batı işbirliği.
Mashrou 'Leila is a very special band that has been able to get me from the first minute with their live performance. I've seen them live a few years ago, at the concert that started with the last lights of the day, and I was on the front row while sunlights were gradually being replaced with the spotlights. In recent years, the Beirut-based indie band has drawn considerable attention with its political attitudes, as well as its position on LGBT rights, against racism and religious radicalism. I can say without hesitation that the band gives electro-pop sound life in a geographically impossible area like the Middle East. With its sharp lyrics, it's really hard to make such an experimental work in a conservative territory. Not only that, they blend and develop classical pop sounds with the atmospheric tunes. No matter how much I praise them, it still would be an understatement. They deserve admiration in every aspect. My favorite album is definitely Ibn El Leil. It's simply a wonderful work. There's something to be happy, to feel sad, to dance, to sit down and breathe in Ibn El Leil. With few exceptions, the most successful east-west cooperation I have ever seen.
Find out more about Mashrou' Leila Here:
Learn more about the Curator: Mert Turan
I was born in the day "Evil Empire" album by Rage Against the Machine was released and I brought those lucky bastards 3 Grammy nominations.
I live in Ankara, study Philosophy at Middle East Technical University and work at Radio ODTU 103.1 as production manager.
I adore all forms of art.
Latest Posts
Four in Jordan – TSU!
15 May 2018
James Hakan Dedeoğlu müzik camiasında oldukça aşina olduğumuz bir isim. Kendisini Bant Mag ve Radyo Eksen’den de tanıyoruz. TSU! ise onun sahne arkasından sahneye atılığı proje olarak adlandırılabilir. Four in Jordan ilk 10 saniyede etki altına alan bir parça; gitarı solo piyano gibi işleyerek, ince ince yazılmış.
Rem – Loradeniz
4 May 2018
Lora Deniz Ömeroğlu, geçtiğmiz yıl piyasaya sürdüğü Mara adlı bir EP ile dikkat çekmişti. Alternatif sahnelerde oldukça yeni bir isim, henüz canlı dinleme fırsatı bulamadım. Mara’yı ambient tonlar domine ediyor, bu onu özgün yapan, başarıya ulaştıran önemli bir etken; belki de en önemlisi.
Zaten Kırılmış Bir Kızsın – Bağzıları
10 April 2018
Onur Ünlü ya da şair mahlasıyla Ah Muhsin Ünlü’nün ‘Yaşasın! Ne Kadar da İdeolojik Yaklaşıyoruz Birbirimize’ adlı pek kıymetlı şiirinden dizilere de yer veren parçanın sözlerinde bir şeyler bulmamak elde değil. 2017’de piyasaya sürülen Bize Kalsın albümünün öne çıkan parçası ‘Zaten Kırılmış Bir Kızsın’ modern sahneye ait olsa da 2000’lerin rock sounduna çok yakın ögeler içeriyor. Gürültüsüz, sade bir atmosferi var.